iğrençtir.

ben buğün size iğrenç bi şeyden değil de başlıkla hiçbir alakası olmayan yazı nasıl yazılır, ondan bahsedeceğim, onu örnekleyeceğim.



sohbet muhabbet ettiğim bi arkadaşımı kaybetmeyeli herhalde 7-8 ay olmuştur. halbuki gayet iyi yaptığım, hayli yetenekli olduğum bir husus arkadaş kaybetmek. geçen sene bu tarihlerde soyadı benimle aynı olmayan, istediğim zaman arayabileceğim -sanıyorum- bir tek 'tanin' vardı. bunu bildiğimden, tanin'i aramak istediğimde aramazdım. hatta kendisini hiçbir zaman aramıyordum ki, kendisini aramayı istemekle istememek arasında kaldığım anlar bir karşıklık çıkmasın.
neyse, o günlerin etkileri buğüne kaar (kütahya ağzından kapmışım biğaz biğaz) gelmiş olmalı ki, doğumgünümü soyadı benle aynı olmayan sadece tek bir insan evladı kutladı. o da, şimdi, kimdi, neydi hatırlamıyorum vallahi.

meram şu: "bu, yetenekli olduğum şeyi, niye deneyimlemedim uzuuun süredir."
-bilmem vallahi. bildiğim şu; sözlükten konuştuklarımı da sayarsam şu an hemen hemen 7 tane, istediğim zaman arayabileceğim insan var. buna mukabil, son iki biten muhabbet, hep karşı tarafın isteği neticesinde gerçekleşti.

benim gibi çocuğa, "bi daa konuşmayak" diyenler var yani. (vay cici insanlaaar! :A)
neyse neyler de, bana da ilginç geldi.

bu, "konuşmayak" şeysini, benim demem lazımdı. o tam konuşacakken, "dur, sus. diyeceğini unutma (unutursan, "yalan"dırlar), ama sana 2 çift lafım var!" demeliydim. ben çift lafımı dedikten sonra, o ne derse desin fark etmemeliydi.

***

bi insanla "bundan gayrı konuşmayak artıkın" diyebilme hissiyatına ne vakit ulaşırım, onu açıklığa kavuşturayım.

ev dışında geçirdiğim her an;
1) yazacaklarımın dünya edebiyatına katacağı niceliği/niteliği minimize ediyor.
2) benim tatlı canımın sıkılmasına yol açıyor.
ilkinden ziyade ikincisi mühim. zira ilk öncülde kaybeden dünya edebiyatı oluyorken, ikincide doğrudan bir zarar görüyorum ben. ve konuşmuyorum bu yüzden o insanla.

hatta, bu yüzden, hiçkimseyle görüşmek istemiyordum ve bunu söylüyordum yüzlerine çeşitli bahanelerle. misal;
"yeni aldığım kitapla uğraştığımdan seninle görüşmek istemiyorum."
-e biter yarına kadar?
"işte bitince yenisini alacağım ve seni yine görmek istemeyeceğim."
(malum, dünyada zibilyon kitap yayımlanıyor hergün)
veya;
"evde bulduğum bilmemne dergisi yüzünden artık seni göremem. sinirimi bozuyorsun, dergiye yoğunlaşamıyorum"
-olm o dergi fransızca, bilmiyon ki sen?
"moi?? ahahaha. jö parl tğe bien fransey. işte kursa başladım, 1 seneye öğrenirim, 2 güne de okurum. o yüzden meşgul etme beni" gibi filan.

***
bahaneler çoktu, fakat bu insana içten yaklaştım..
ve fakat, bu sefer böyle olmadı.
açık konuşayım, "beraber içki içmek en istediğim insan" kesinlikle kendimimdir. bu yüzden her gece olmasa da çoğu gece, evde yalnız içki bile içiyorum.
kendi muhabbetimi çok seviyorum.
ama, somebody, ismi lazım değil, dedi ki, "bundan sonra seninle zinhar konuşmak, bazıbazı yazışmak istemiyorum! kibarca, kendine iyi bak; kabaca siktir git mına koyam" dedi.
koy tabii.
zira bu, bana, terk edilmek kadar koydu. harbi, geyik yapmıyorum öyle, ciddiyim.

ismi lazım değildi, ama, o da bir vefasız çıktı.
benim gibi adama, canımın içi, konuşmayalım, dedi. (canımın içi arasöz, yani canımın içi olan o, konuşmayalım diyen de o, karışmasın.)

***

insanın kendini sorguladığı (ki, 4-4lük adam olduğum için bunu nadiren yaparım) nadir anlardan biriyle karşınızdayım. sohbetimi, tercih edilebilir bulmayan, o nadir insanlardan birine denk geldim. (nadir)x(nadir)=(nadir)^2
bu an, unique. bu an, bir şeyler yazmak isteğiyle yanıp tutuştuğum bir an.
bu an, üzüldüğüm; bu an, uzun süredir öğlenden içmeye başladığım ve yine bu an, arkadaş kaybetmekteki yeteneğimi yadsıyıp, beyaz bayrağı açtığım ve dost dost diye nicesine sarılmak istediğim bir an..

elveda ve bütün o konuşmalar için teşekkürler..

***

sizlere içimi "açtım," bloga karşı, içten bir "açılım" tutumuna tutundum.
"Stop Crying Your Heart Out" armağan ettim herkeslere.













ve dönme tekrar geriye..

2 Comments:

  1. Adsız said...
    (bkz: umutsuzlar parkı)

    her yeriyle.
    tink said...
    kimse ibne değil yahu, ibne olan benim. bak şimdi ibne dedim diye homofobi filan; şeyetmeyin. yok ciddi ibneyim. erkeklerle sevişiyorum ama batılı anlamda. kızların yüz vermemesinin nedenlerinden biri de bu. şaşı gözlerim, alık suratım, çelimsiz vücudum tek başına, "ibne adam daş gibin olur" teorisini yıkmaya yetiyor da artıyor bile.

    batılı anlamda ilk ibne benim bu ülkede.
    lisede de dar pantolonlarımla ün yapmıştım. yıllıkta bile yazıyor.

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa