Alıştık artık


‘Bu millet salak abi’ cümlesini herkes duymuştur. Zamanında ben de kullanmışımdır. Fakat bu bazı şeyleri aydınlatmak ya da anlamak için yeterli mi? Bence değil. Derseniz ki: ‘Peki ne yapacağız ve ya yapmalıyız?’ ben de bilmiyorum. Zaten bir şey yapmak istemiyorum. Yaşadığım birkaç olayı sizlerle paylaşmak istiyorum sayın seyirciler.

-Ev sahibime ziyarete gidiyorum. Dönercilerin, tatlıcıların vs. olduğu bir sokaktan geçiyorum. Yanımda annem var, muhabbet ede ede gidiyoruz. Bir ara şöyle bir şey duydum: ‘Usta, sen papaz mısın?’ Tabi ki o anda cevap vermedim ama şimdi veriyorum. Eğer pantolon, t-shirt (tişört) giyen papaz gördüysen neden olmasın?

-Gece alkol almaya çıktım. İki ‘erkek’ yürüyor. Böyle sokakta mal mal etrafınıza bakarsınız ya, ben de onu yaptım. Sonra yürümeye başladım. Bunlar arkamda kaldı. Arkamdan şöyle bir muhabbet duydum: ‘Abi arkadan kıza benziyor. Sakalı da vardı, vücudu da güzelmiş. Bence kız.’ Buna sadece ‘oha’ diyebiliyorum. Lan vücudunuzda ki toplam kıldan daha fazla sakalım var, hala acaba kız mı bu diye soruyorsunuz birbirinize. Nerenizle bakıyorsunuz siz? Bir de yüzyüze bakıştık. Ne yani kızım ama takma sakalla mı geziyorum. Neyse…

-Küçük (en az 10 yaşında) bir kızın sorduğu soru: ‘ Abi, sen kız mısın?’ Efendim burada ki çelişkiyi bence herkes görebiliyor. ‘Abi’ kelimesi ve aynı cümle içinde ‘ Kız mısın?’ sorusu. Bu kızın ileride anne olduğunu düşünemiyorum. Düşünebilen varsa lütfen anlatsın.

-Ananeme gidiyordum. Uzaktan bir genç kişilik bana bakarak arkadaşlarına şöyle seslendi: ‘ Şeytan geliyor’. Ben en çok burada eğlendim. Şeytan vardır yoktur, bilmem ama adamın hayalgücüne gerçekten hayran kaldım.

-Bayırdan iniyorum. Bir tane motosikletin üzerinde iki genç gidiyor. Yanımdan geçerken arkadaki şöyle seslendi: ‘Senin tipine hede hödö’ Buraları gerçekten anlamadım. Çünkü bu herif bana laf atacak diye motorun dengesini bozdu az daha düşeceklerdi.

-Bir sebepten dolayı karakola gitmiştim (benim bir olayım yok, ben masumum, temiz aile çocuğuyum). Her türlü soruyu duymuştum fakat böyle bir soruyu polisten duymak beni gerçekten şaşırttı:

Polis: Ne ayaksın sen?
Ben: Ee, öğrenciyim.
P: Nerede?
B: Üniversitede.
P: Bölüm ne?
B: Hebele mühendisliği
P: Benim yeğen de oradaydı. Tanıyor musun?
B: ……

Evet tanıyorum. Böyle boynunda ‘Ben polis yeğeniyim’ tabelası olan adam olsa gerek. Neyse susayım, sayacağım yoksa.

Ya böyle işte efendim. Daha uzatmamak için yazmadığım şeyler var. Reha Muhtar' ın ünlü sözüyle siz değerli okurlara veda ediyorum:
‘İyi akşamlar efendim, her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsak’.

2 Comments:

  1. tink said...
    onun adı mühendis değil, meendis bi kere.
    ikincisi de, ben alışamadım. şimdi yaşadığımız faking diskasting kasabadan bozma ilçede vakitler var. misal, akşamüstü vakti sahil'den (beach diyoruz biz oraya :p) yürümeyeceksin, laf yiyorsun. caddeden yürümek (ismi muhakkak istiklal'dir) öteden beri sevdiğin/saydığım bir şey değil. o camiin olduğu yerden, okul yolundan babanemlere gittiğim çok olmuştur yani.

    o bu değil de, okul gibisi yok ya. hem kimse sana tip tip bakmıyor, hem etrafındaki insanların yarısı kız. daha da iyisi, kızların yarısı hoş kız. fekat enn iyisi, hepsi yaşıt.
    Muhsi said...
    o faking diskasting ilçe sana girsin oğlum! ayrıca orası sahil değil kordon tamam mı? kırk yıllık kordonu piç yaptın ya nıt nıt nıt :D :D (ay çok güldüm burda)

    yazı da pek bi güldüydüm şimdi böyle ben bunu okuyalı çok zaman oldu mesajı vereyim dedim! :D

    ayrıca şu tink'e ağzının payını vereyim. o caddenin ismi nerde muhakkak istiklal nıt nıt nıt kimi zaman gazi kimi zaman atatürk oluyor hatta inönü olduğu bile görülür kimi şehirlerde ilçelerde! ortak ismi onun mecburiyet sizler bilmezsiniz büyük şehir çocukları! şeytanlar sizi!

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa