Vidar, tekiladan bahsedince, benim aklıma da içinde tekilanın da geçtiği bir anım geldi.

Eski olmayan bir tarihte, yakın olmadığım bir arkadaşım aradı. Evi berbat olmuş, nasıl toparlarmış bilmiyormuş, çok mutsuzmuş, nasıl devam edermiş böyle, ne sefilmiş ah hayat.. Bu ergen triplerindeki ve istersen yardımcı olurum dememi bekleyen arkadaşımı anlayamadım. Şaşkınlıktan cevap veremedim desem de yeri hani. Üzülme geçer diyebildim sadece. Bu adam İstanbul'da üniversiteye gidip ailesinden ayrı eve çıkmıştı. Parasını bile bankaya yatırıyordu babası. Siz annemle ayrıldınız, bunalıma soktunuz beni ayağındaydı bu yaşında bile. Direkt çocuktu yani. Gününü bir orda bir burda geçirip, tutarsızlıkta sınır tanımayan arkadaşıma üzülmüştüm. Çünki ailesine yaptığı bu çocuksu baskı yersiz olsa bile yanlış değildi, çocuk olamamıştı hiç, acıdım sanırım birden. Beş dk içinde geri aradım istersen geliyim konuşuruz diye. Elini verince kolunu kaptırdığınız insanların en önde geleni kendisi, tamam tamam gel ama hayatta bırakmam bu gece dedi. Öh dedim ama hayır da diyemedim. Yarım saate gel al beni dedim ve İstiklal'de takılıp ne alakaysa Kadıköy'e gidip sırf vapura bindikten sonra geri döndük. Evi hakkaten viraneydi. Tam oturcak yer buldum derken kapı çaldı ve bilin bakalım gelen kimdi! Annesi! Elinde kekle oğluna gelmişti ve bizim hanzo da anne eve gel diyemedi, çünkü gerçekten eve girilcek gibi değildi, kabus gibiydi ya. Belediyeden yardım istememiz gerekiyordu bence. Neyse keki mutfağa koyup içki almaya gittik. Ağbi tekila istiyom dedi. Tamam dedim hadi alalım. Markete gittik, ne alıcaz, tekila. Sadece tekila. Koc-ca sepette bir tekilayla kasaya gitmeye başladım arabayı elinden alıp, dur dur napıyorsun iki dk gezelim ya hergün mü alıyoruz kızıaam diyip et, deterjan, bisküvi, bilimum her reyona soktu beni. Neyse hevesi geçince tekilayı da alıp eve gittik. Hadi içelime geldi sıra da ben günde üç antidepresan alan bir bünye olarak zaten o sevinsin diye aldığım söyleyecektim ve o da olsun azcık diyip- diyemedi. Annem arıyordu. "Nerdesin sen ha, nerdesiiiiiiiiiiiiin!" Öyle bağırıyordu ki ahizeyi kulağımdan on metre uzaklaştırmama rağmen kulak zarımı çizebiliyordu.

Arkadaşım sonradan olanları şöyle anlattı:

Almula inan ben de inanamıyorum.
Annem bana altı aydır ilk kez o gün geldi. Senin anneni ise altı senedir ilk kez o akşam görmüş.

0 Comments:

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa