vat iz lav?



Sevmek nedir ben bilmiyorum? Yani aha şu diye tanım yapabilecek varsa lütfen buyursun, çekinmesin. Evet, sevmek zor diyorum ama neyi sevmek zor?

Hayatımızda bir sürü sevdiğimiz şey var: kitap okumak, müzik dinlemek, film izlemek, kokoreç yemek, alkol tüketmek, tuvalet yapmak (ne kibarım eheh), ders çalışmak (bunu seven var!), sevmenin verdiği duyguyu sevmek, vs. vs. listeyi çok uzatabilirim. Bunları hoşumuza gittiği için seviyoruz. İlk aklıma gelen soru bu hoşa gitmeyi ne belirliyor? Beynim kendi diktatörlüğünü mü kurdu? Benim haberim olmadan seviyor ve o yönde ilerletiyor. Tüm bunlara cevap bulmasam da olur, ki bulamam o ayrı. İnsan sevmek nasıl bir olaydır onu daha da kafam almıyor. Seviyorum diyorsun da neyi be adam ve ya kadın diye sorulmalı. Mantıklı cevap alamayınca da yanından döverek uzaklaştırılmalı. Bunları belirleyen merci istiyorum. Böyle saldım çayıra mevlâm kayıra olmuyor (şapka kalktı ama ben inadına kullanıyorum). Ne yapıyoruz yahu biz?

Böyle çocuk sıkılmasın diye eline oyuncak verilir ve ya ağzına emzik takılır ya da her neyse işte, aynı o şekilde biz de bir şeyleri bekliyoruz, arada ki oyuncağımızda bunlar oluyor. Yaşa, sev, gül, iç, vs. Ölmeyi bekliyoruz vallah billah gerisi yalan. ‘Lan bunu diyorsun da ne yapalım yaşamayalım mı düdük?’ diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Yaşa tabi yahu. İzin veriyorum bak, ben de yaşıyorum. Godot’ u Beklerken diye yutturdular bize, bekliyoruz bakalım. Geleceği varsa göreceği de var.

Neyse konuyu çok dağıttım. Sevmek dedim, ölümlere girdim bilmem ne. Esas sorum tanımlayamadığımız bir şey nasıl zor? Ben hiç kokoreçi sevmeyi zor bulan görmedim. İşin içine insan girince neden bu kadar kasılıyoruz? Zor ne demek? Kolayın zıttı demeyin tokatlarım bak.

Bence zor diye amaçsızlığın üstü kapatılmış. Vallah billah amaç yok. Üreyeceksin o kadar, hayvandan bir farkın olmadan. Zaten bir farkın yok o da ayrı. Sen kendini kandır bakalım: ‘Düşünen hayvanım ben, tabi ki farkım var. Sen hiç bilmem ne yapan hayvan gördün mü?’. Ulan görmedim de temel de hayvansın.

Evet, hiçbir şey vermeyen bir yazıyla daha size veda ediyorum. Beğenmediysen bana ne! Öyle yazdım. Ben bile beğenmedim ama maksat blog dolsun ahah. Neyse 3hürel – Bir sevmek bin defa ölmek demekmiş şarkısıyla siz değerli okurlara veda ediyorum.


2 Comments:

  1. tink said...
    sevmek...

    bazen, okyanuslar ötesinden haykırmak avazın çıktığı kadar çaresizce.. "seni çok seviyorum" diye...

    bazen, korkmak yanında sımsıkı sarılıyorken bile, ya şimdi elimi bırakırsa, ya beş dakika sonra benden ayrılırsa diye..

    bazen de kıskanmak onu, deliler gibi, bana baktığı gözlerle bir gün, bambaşka bir gün, çok uzakta bir gün başkasına da aynı şekilde bakarsa diye.. ve kafayı sıyırmak kendi kendine...

    sevmek.. böyle bir şey işte...
    Muhsi said...
    ya bi sigit tink ya! karı kız tavlayamayan bu şiirlerle, ince adamımlarla ben! sevmek nedir biliyor musunuz! sevmek diye bi şey yoktur yalan ulan yalan her şey! ama yine de aşk bir vişne iç iç kişne.

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa