Hic Kimse Bilmez

şimdi youtube'da rastgele gezerken teoman'ın hiç kimse bilmez şarkısına denk geldim. içimden bir ses, şarkının bülent ortaçgil şarkısı olduğunu söylüyor. ama teomanı birini vur ortaçgil'e kine.

pek sevmediğim ortaçgil ve ondan biraz daha fazla sevdiğim kızılok; bana vidar'dan yadigardır.

şimdi şöyle söz yazmış:
hiç kimse bilmez, hiç kimse sevmez
şimdi sen de yoksun yanımda.

bunalım liseli ergen insanlara söz yazıyor deyince de kızıyorsunuz sevgili dostlarım.

bu sözlerin muadili yabancı şarkılar dinlemenizi yadırgamıyorum. zira oradaki sözleri, ingilizceye fazlasıyla vâkıf değilseniz, pat diye anlayamıyorsunuz. güzel gibi geliyor.

---

benzer şekilde, led zeppelin'in ya da o heavy rock hard rock dedikleri, heavy metalin öncül gruplarının da sözleri kötü. sözleri bırak, konserlerde ne çaldıkları da hiçhiç anlaşılmıyor.

http://www.youtube.com/watch?v=rb-JhM82xwI&feature=related

işte örnek. dünyada bir tane allahın kulu bana, cimi peyc'in burada ne yaptığını anlatamaz. lisede vidar'la geyiğini yapardık, "adamlar çektikleri uyuşturucu miktarına göre konser yapıyorlar. soloyu, kafalarının estiği yerde kesiyorlar" diye. şimdi aradan 3 4 sene geçince ve şöyle bir bakınınca, bunun geyik değil, gerçek durum olduğunu görüyorum. sadece gitarist değil, baterist ve bascı da arkada kafalarına göre takılıyorlar. aralarındaki pseudo senkronizasyon, tamamen benzer uyuşturucuyu kullanmalarından kaynaklı olabilir.
vokalin, solo bitiminde berbat ötesi bir tondan girip, sonlara doğru detonelerden detonelere yelken açmadı da, üstte söylediklerimi teyit eder vaziyette.


bu açıdan, vidar'ın "matematik problemi gibi müzik yapıyorlar" diye, duygusuz diye aşağıladığı dream theater'ın üstteki gruplardan çok daha tercih edilebilir olduğunu söyleyebilirim. en azından ne müzik yaptıkları net anlaşılabiliyor. sapıtmak için özel g3'ler filan düzenliyorlar, orada sapıtıyorlar.
işte; "erkek aydın" görüntüsüyle petrucci bizlere gülümsüyor...

***
peki, sözlerin bu kadar kötü olmasının nedeni ne? hemen oraya da gelelim.
çünkü söz yazmak, biraz da gözlemekle/okumakla filan alakalı bir şey. bu müzisyenler genelde ellerine iki kitap almamış oluyorlar hayatlarında.

ankaranın dikmeni
gel götümden sik beni

dizeleri, ortaokul üçüncü sınıfta epeyce güldürüyordu. şimdi hiçbir yaratıcı, etkileyici yan görmüyorum burada. aynı şekilde

aşk...
öyle bir büyü ki...
öyle bir büyü ki...
anlayamazsın...

dizeleri de çok dandirik. berbat yani. şaka gibi. bu dizeleri küçükken de beğenmezdim. muhtemeln sen de beğenmiyorsundur. ama aynı dizenin farklı versiyonu olan şunu, itiraf et, beğenmişsindir:

bazı şeyler için iyi olmak yetmiyormuş?
sevilmek için aşk için, iyi olmak yetmiyormuş?

allaaşkına, bu sözlerdeki "iyi olmak" "bazı şeyler" nedir, biri bana açıklasın. hatta daha ileri gideyim, bu sözlerin, dalga geçtiğimiz "yıkılmadım ayaktayım" kökenli olduğunu da söyleyeceğim. aynı muğlak arabesk yakarış, aynı "ben namusumla yaşayan adamdım, her şeyi yaptım ama artık ayakta durmakta zorlanıyorum" tavrı. "aşk, öyle bir büyü ki..." tavrı.

ne lan bu?
söz mü bunlar?

hödö höt.

arkadaşım. buradan sana sesleniyorum. şarkıcı olmadan önce, oturup üç beş iyi kitap okuyacaksın.
****
soru: aşağıdaki dizelere en çok uyan başlığı işaretleyiniz

tıkadın bütün yollarımı, sana verdiğim yıllarımı,
biriken tüm imkanlarımı alıp çek git..
sana verdiğim son hediye, beni bir daha görme diye
gezegendeki son gemiye binip çek git..

a) yazdıysam ben yazdım!
b) ege gemi için uygundur fakat ege bir türk gölü değildir, ege bir yunan gölü değildir, binaenaleyh ege bir göl değildir!
c) sevgiliyle tekrar görüşmemek için son bir hediye vermek??
d) verilen yılların tıkanması?? tıkanan yol nasıl açılır?
e) gezegen.

*************

bu saçma sözlerden sonra, yazımı gerçekten kaliteli bir şiirle bitirmek istiyorum.

türkün güneşiyle dünya ufku ağardı!
türk olmasa tarihte yazılacak ne vardı!......!11

hamiş: final dönemi böyle saçmalamalar insana iyi gelebiliyor. onu da diyeyim.

8 Comments:

  1. Ercan Özgönül said...
    olmadı tink, led zeppelin'e laf ettin, beni kalbimden vurdun zira bu sıralar sadece led zeppelin dinlemekteydim. sözler kötü gelmis olabilir, o konuda birsey diyemem tabi, ki bana bugünkü rock gruplarının toplamından daha iyi gelmistir hep ama kötünün iyisi olma durumu da olabilir o yüzden bu iddiamı uzatmıyorum.

    pekii, sahnede cekip calma durumuna gelirsek, onların güzelligi o tinkcigim, hani blind guardian konserinden sonra da konustuk bunu, detone oluyor hansi demistin, olsun be tink, konserlerin güzelligi o zaten. stüdyoda calanın aynısını dinleyecegime varsın vokal detone olsun, gitarist kafasına göre calsın, baterist sahne arkasına gecip kızlarla yiyişsin, zira o konserlere giden insanlar da ayık kafayla gitmiyorlardı diye zannediyorum.
    tink said...
    haklı olabilirsin abi. ama yine de sana karşı gibi konumlanacağım ben. yarın olsun bi, cevap filan bile verebilirim :p
    Ercan Özgönül said...
    yorumu yazıdaki videoyu izlemeden önce yazmıstım, ama nedense video da bana mükemmel ötesi geldi, tarkan konserindeki kızlar gibi "jimmieeaaa" diye bagırabilirdim. su video yazıya daha uygun gider sanki:

    http://www.youtube.com/watch?v=_vPK8LVdf5I

    yazıyı cogunlukla geyik olsun diye yazdıgını biliyorum ama olsun, ben de karsı cıkmaya devam edeyim
    Ercan Özgönül said...
    bir de bu var, sezyum.com'dan buldum:

    http://fizy.com/s/1ajgol
    tink said...
    bir şeyleri açıklığa kavuşturalım, clear upalım: led zeppelin, dream theater'dan daha iyidir diyecek kadar şuurumu kaybetmedim. ama kardeşim, (burada kardeş olan sensin fing :p) bi solo atıyon, solonun başı sonu belli değil, ne kadar süreceği belli değil. üzerine bir boka da benzemiyor. bu mudur müzük?

    led zeppelin'in 90lardan sonraki konserlerinde, yaşlanmış, dingin halleriyle bu şarkılara yaptıkları nispeten yeni yorumlar muhteşem. ona sözüm yok.

    ***
    kitapla alakalı konuyu da açıklayayım.

    murat menteş'in lafı vardı. kitap okumayan insan, hiçbir şey olamaz, diye başlar.. "dostoyevski okumamış psikiyatrist, beni tedavi edemez" derdi. ben de bu kanaatteyim. okumayan adam, seksten bile yeterince zevk alamaz diye düşünüyorum. ne de olsa, kafada başlayıp kafada gelişip kafada biten bir şey seks. düzgün hayal kuramıyorsan kafası hariç 17 olsa ne yazar, ingilizce nasrettin hoca fıkrası anlatsan ne yazar?
    tink said...
    stairway to heaven'ın sözlerininin güzelliğinin üstüne backmasking ile tersten başa olan sözlerini de katsan, toplamda .75 söz anca ederler. bir tam söz olmaz ikisinin toplamından. onu da diyeyim fing. bu sözlerim sana.

    hansi'nin detoneleri de, hala aynı görüşteyim, dayanılacak gibi değil. kulak tırmalıyor. para verdim, karşılığını isterim ben arkadaş (şimdi sinirlendim, "kardeşlik"ten "arkadaşlık"a düştün :p)

    parasını veren bizsek, adam gibi tüketen de biz olacağız.
    Ercan Özgönül said...
    hmm, o zaman konuya farklı acılardan bakıyoruz. ben hep adamlar stüdyoda kendi aralarında nasıl calıyorlarsa öyle calsınlar istemisimdir, profesyonellik albüm kaydında kalsın diye düsündügümden hansi'nin detoneleri veya jimmy'nin karambole atılmıs soloları bana muhtesem geliyor. diger türlü bütün konserler aynı olmaz mıydı sevgili tink? ya da ruhsuz? tiyatro ve sinema arasındaki farka benziyor bu biraz, bana göre tabi.

    söz kısmına gelince, sen benden kat kat kat daha fazla okudugundan sana yeterli gelmeyebilir, ona lafım yok tabi ama her sarkıya muhtesem sözler yazılacak olsa kac albüm olabilirdi ki? bazı sarkılarda müzik sözden önemli oluyor, hot dog mesela, ben müzigi duyayım yetiyor bana. bilek metal dinlemenin getirdigi bir alıskanlık da olabilir tabi, ben vokal müzige uysun, herhangi bir enstrüman gibi parcası olsun yeter diyenlerdenim. ama hala sözler muhtesem ötesi demiyorum tabi ki.
    tink said...
    ya okumak okumamakla alakası yok. şairlik biraz da sezgi işidir bence. sezgi, öyle çok okuyarak kazanılmaz. bunların yaptığı, liseli ergen gençleri tavlamaya yönelik amaçlı ve yeteneksizce sözlerdir diyorum ben.

    ya da, oh sweet satan, sen ne hoşsun. sözleri boktan püsürükten şeyler. insan, söz diye yazacağı şeyde bir gıdım zeka arar. olmadı mı baştan yazar.

    şirket mirket anlamam
    anlasam da anlamam

    diye söz olmaz. tamam, anlıyoruz, orada kapitalist düzeni eleştiriyorsun bilmemnaapıyorsun. ama bunu, böyle osuruktan sözle ifade etmezsin.

    halbuki "deli" şarkıları hem çok gazdı mor ve ötesi'nin hem de muhteşem sözleri vardı. ab'ye, sizin ikiyüzlülüğünüzü yiyeyim, diyordu. ki, bu sözleri onların söylemesi de mühim. biz, içte chpyi eleştirirken, daha islami bir devletten bizi kurtaracak olan şeyin de avrupalılaşmak olduğunu biliriz. avrupanın zorlaması olmasa, bu dindar adamların hiçbir zaman demokratik bir ülke peşinde koşmayacaklarını biliriz.

    bu arada, ben, şarkıların albüm değil de konser versiyonlarını dinleyen bir adamım fing. bana da, "albüm seviyorsan" deme lütfen. albüm sevmem. yavaş, tıngır mıngır, coşku yok filan. albümün nesini seveyim?
    ama bu led zeppelin bildiğin kötü.

    hatta şu live aid'de verdikleri konser -kendileri de kabul etmişler sanırım- bir profesyönele yakışmayacak kadar berbat. rezil bir şey.

    http://www.youtube.com/watch?v=9AzIsSHJJq4

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa