insan neyle yaşar?



1)su, coca cola zero, kahve
2)hastahanedeki beleş tabildot yemeği
3)pizza pizza, bim köftesi, bim döneri, bim x'i
4)gülmek, özlediğini fark etmek, özlendiğini bilmek
5)numaralar, yalanlar
6)kitap(çok iyi), dergi(iyi), internet(sıradan)
7)en önemlisi uyku
8)çok az film, birazcık dizi
9)boş boş ekrana saatlerce bakmak (facebook,sözlük vb.)
10)birine sarılmayı istemek, birine sarılmak
11)müzik dinlemek, yeni bir grup keşfetmek
12)sene başında kurduğun hayallerin gerçekleşmeyeceğini anlamak
13)en iyi arkadaşla vakit geçirmek, içki
14)en sevdiğin insanlarla olmak
15)sürpriz
16)kalkmak için bir neden bulamamak
17)yatmak için bir neden bulamamak
18)istediğim hiç bir şeyi yapamayacağım diye depresyonlara girme
19)kötü bir şeylerin olmasını bekleme
20)tembellik ve bu tembelliği özleyeceğini bilmek
21)ikilemler, üçlemler kimi zaman dörtlemler
22)çok fazla seçenek az cesaret
23)korku(kimisi önemsiz ve yersiz kimisi gerçekçi)
24)sözler(yerine gelecek), umutlar(belirsiz), hayaller( )

11 Comments:

  1. fingolfin said...
    herkes hayatıyla ilgili liste yapmaya başlamış, tamam sanat düşündürsün de ben böyle bir liste yaptıktan sonra "yaşamak için gerekenlerin hiçbiri yok lan" deyip intihar ederim heralde. bienal gençleri kötü etkilemesin, hayatlarıyla ilgili sorgulamalara yönlendirip "skim böyle hayatı" dedirtmesin.
    tink said...
    vidar'ın bizlere, seksin kendisi ya da zahirisi olmadan da yaşanabileceğini göstermesi açısından faydalı bir eser olmuş.

    +rep

    vakti olsaydı da, bienal afişine kendi vurgulamalarını/manipülasyonlarını yapsaymış daha da iyi olacakmış lakin.

    sen de yaz fing. seninkini de okuyalım. farklı renklerin dosta mücadelesini gösterelim dünyaya (türkçe olarak :p)
    tink said...
    bir dahaki yazımı, vidarın son eserindeki egzistansiyalist ve aseksüel vurgu hakkında yazacağım.

    yazının başlığı: "levyeyi kap da gel" olacak. abstraktı da şöyle;
    "finding way through the white rabbit or cat hangisi dominating the whole scene by pırpıring, yalan olmasın actually walking in di meytriks muvi"
    key wörds: 'göremez, aptal, enfiye, stoya'

    ----

    snuff'tan ve tan'dan (şarkıcı tandansı oldu bu 'tan' vurgusunda; genç popçu tan ile manken sevgilisi alman asıllı hırvat alessandıro simone) da benzer listeler bekliyoruz aslında.
    Adsız said...
    ne dese boş bu insan sana ama diyeceğim.

    robinson crusoe diye bir kitapevi var istiklal'de. bizim de pek sık gittiğimiz bir yer, severiz keretayı. işte birgün gene kitap bakarken, ağbi kim alır lan dedim orhan pamuk'un ingilizcesini, turistler için bence yani ehehe diye güldüm. ertesi gün gene bizim gruptan bi kolejli elinde ingilizce orhan pamuk kitabıyla geldi yanımıza, biz tabii dumur o an.

    yoksa senin verdiğin şu linki bana attığını bile hatırlamıyorum.

    şimdi, bunu zorla sen söyletiyorsun, ısrarına ne diyim. gerçekten umursanmıyorsun ve tek bir yazıma konu olamazsın, olmadın. bunu sen kimsin de yazayım anlamında demiyorum, ben kimim ki seni yazacağım, alt tarafı lise bi kız değil miyim yani.

    ve bir daha hiçbir şekilde, tuhaf takma hiçbir isimle de yazma beni. asla. anladın mı?
    tink said...
    anladım.

    (ya da, iyi niyetle 'anlamaya/uygulamaya çalışıyorum, daha da bi azimle çalışacağım artık' diyeyim.
    'ne içtiysen bana da ver' dersen yollayayım. bak sen de iç, sana da manalı gelebilir yazdıklarımın bazıları :A)
    tink said...
    Bu yorum yazar tarafından silindi.
    tink said...
    ben, ne yalan söyleyeyim, bu blogdaki her yazıyı okuyamıyorum (vakit). (henüz bu 'yorumunu' yazdığım yazıyı, tam olarak okuyamadım, bi göz attım, ctrl f yapıp seks yazdım, sex yazdım, mastür yazdım, porno yazdım. hepsinde cıt diye kırmızı ışık sesi çıktı. ona göre yorumladım yazıyı)

    vidar bende şimdi. "olm tink, sen yazılar yazmışsın, vaktim yoktu bakamadım," dedi. ve bunu hep diyor. her yazım için bunu diyor.

    snuff'un da, hemen hiç okumadığını biliyoruz.

    tanin nete dahi girmiyor. fin'den emin değilim, lakin, pek ihtimal vermiyorum ki blogu ciddiye alsın, baksın filan.

    ---

    o halde şöyle diyebiliriz. blogu, baştan sona, sadece bir kişi okuyor. ve sadece bir kişi yazılanları ciddiye alıyor.

    işin kötüsü ciddiye alan insan, okuyan insanla aynı kişi değil...
    fingolfin said...
    beni de harcamıssın tink, okumuyor, ciddiye almıyor diyerekten ama bütün yazıları severek okuyorum, istersen sınav yap, sözlüye falan kaldır, sosyal bilgiler dersine gelmeden önce parçayı ezberleyip evde annesine sekiz defa anlatan kız gibi söyleyeyim neler yazdıgını. hatta "tink benim, yeni yazı ekledim, okuyun lan" diye hava atıyorum msn insanlarına.
    tşnk said...
    http://dollyrock.co.uk/wp-content/uploads/2009/09/cherrykitty.jpg

    ***

    olm, fingol, tüm planlarımı bozdun. yazdığım o cümleleri, 2 3 saat düşünerek yazmıştım halbuki...
    Muhsi said...
    sevgili tink beni sürekli suçlamanızdan artık ilallah geldi. yeter artık gelmeyin üstüme. tüm yazılarınızı okuyoruz ama biraz geç olabiliyor. zira ben bir 4. sınıf tıp öğrencisiyim kimileri bana stajer doktor bile diyor. işim var gücüm var sizin sarhoş kafayla yazdığınız yazıları okumak mı zorundayım. ayrıca seks yapmadan da yaşarım arkadaşım ben!(bak ünlem de koydum öyle mükemmel bir zekanın ürünü yani bu yazı)

    beni de sözlüye kaldırabilirsin. hatta beni sözlü yap tink! ahan bir ünlem daha çok seversin ya sen!!!

    (çok güldüm be..)
    tink said...
    tamam, vurmayın, öldüm!!!

Post a Comment



Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa